Anasayfa » Kadın Kanserleri » Rahim Kanseri ve Riskleri

Rahim Kanseri ve Riskleri

Rahim kanseri ne anlama gelir?

rahim-kanseri

Rahim Kanseri en yaygın rahmin iç tabakasını meydana getiren endometrium ismi verilen tabakasından gelişmektedir. Rahim kanseri, endometrium tabakasındaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması neticesinde meydana gelen bir kanser türüdür. Oluşan kanser hücreleri lenf bezlerine, çevrede yer alan organlara ya da kan akımı aracılığı ile uzak bölgedeki organlara sıçrayabilir. Daha ender karşılaşılan rahim tümörü ise sarkomlardır. Bu tümörler rahmin kas tabakasında meydana gelir.

Risk etkenleri nelerdir?

Fazla kilolu olmak, hipertansiyon yani, yüksek tansiyon, diyabet yani, şeker hastalığı, karşılanmamış östrojen hormonu kullanımı, meme kanseri tedavisinde etkili olan tamoksşfen isimli ilacın kullanımı, çok geç yaşta menopoza girme, hiç doğum yapmamış olmak rahim kanseri için risk oluşturabilecek etkenlerdendir.

Rahim kanserinin belirtileri nelerdir?

En mühim belirtisi menapoz ardından görülen kanamadır. Menopoz öncesinde ise uzayan, aşırı ya da düzensiz adet kanamalarıdır. Hastalık ileri bir evresinde ise karında şişkinlik, dışkılamada zorluk çekmek gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Rahim kanserinin erken tanısı mümkün müdür?

Rahim kanseri, hazneden (vajina) kanamanın hastayı uyarması sebebi ile erken dönemde teşhis edilmesi mümkün olan bir hastalıktır. Hastalığın erken teşhisi için kadınlar muhakkak senede bir defa kadın hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmelidir.

rahim-kanseri-teshisi

Rahim kanseri için tanı nasıl konur?

Rahim kanseri endişesi olan kadınlardan jinekolojik muayene ardından küretaj uygulanarak parça alınır. Küretaj materyali patolog tarafından değerlendirilir. Kanser hücrelerinin görülmesi sayesinde tanı koymak mümkündür.

Rahim kanserinin tedavisi nasıl yapılır?

Rahim kanserinin temel tedavisini cerrahi oluşturmaktadır. Patoloji neticesine göre tekrarlama ihtimali fazla olan hastalarda cerrahinin sonrasında radyoterapi (ışın tedavisi) uygulanır.

Tümörü ilerlemiş ya da cerrahi uygulanamayan hastalarda yalnız başına radyoterapi de bir tedavi yöntemidir. Hormon tedavisi ve kemoterapi rahim kanserinde yaygın uygulanan tedavi yöntemleri olarak kabul edilmez.

Rahim Kanseri ve Genetik İlişki

Yapılan çalışmalar ve araştırmalar ardından bütün kanser türlerinin yaklaşık %10’unda kalıtsal etkenlerin varlığı ispatlanmıştır. Yaygın olarak gözlenen kanserlerde yapılan genetik araştırmalarda kimi hastalarda yaşam esnasında sonradan kazanılmış genetik değişiklikler belirlenmiştir. Onkogen ismi verilen bu genetik bölgelerdeki değişiklikler somatik hücrelerde bulunmakta ve ailenin diğer üyelerine kalıtımı yapılmamaktadır. Bununla beraber değişimin meydana geldiği hastalarda kanser gelişimine yol açmaktadır.

Bu gün; meme, over, kolon ve uterus kanserlerinin %10 unun bilinen genetik mutasyonlardan kaynaklandığı ispatlanmıştır.

İstanbul’da, Rahim Kanseri (endometrium kanseri) tanı ve tedavisi için Prof. Dr. Ateş Karateke ile iletişime geçebilirsiniz.




Dilerseniz Hemen 0216 368 2448 nolu Telefonumuzu Arayarak Bilgi ve Randevu Alabilirsiniz.

Dilerseniz Buraya Tıklayarak İletişim Sayfamızdan Bizlere Mesajlarınızı İletebilirsiniz.

Site içeriği bilgilendirme amaçlıdır, Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza başvurunuz.

Hakkında Prof. Dr. Ateş Karateke

Görevi: İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakultesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı. Doğum yeri,Tarihi: Kayseri / Develi – 22 Agustos 1959 Medeni durumu: Evli, 2 çocukluYabancı dil: İngilizce Askerlik durumu: 1990-91 Gümüşsuyu Askeri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlığı -- Devamını Oku

Bir yorum

  1. HOCAM MERHABA;

    Ananem 75 yaşında ve rahim kanseri teşhisi kondu.

    Sorum
    1) ameliyat diyorlar kesin çözüm mü?
    2)Ameliyatı yaştan dolayı kaldırıp kaldırmama gibi sorun olur mu?
    3)Ameliyat olmaması durumunda nelour?
    4) Ananem bu yaşına kadar sadece yüksek tansiyonu vardı. Adalet diye bir tansiyon hapı dışında birşey kullanmadı. Annem farkedip bu olayı çözdü.Hiç bir etki yada herhangi bir tepkime olmadı.
    İlerde bunun nasıl belirtileri gözükür?
    Siz bir porfesör olarak ne tavsiye edersiniz?

    Saygılarımla…